Öngösterim Görseli

Çavdarhisar İlçe merkezindedir. Penkalas (Kocaçay) Irmağının yukarı kesiminde tanrıça Meter Steunene’nin kutsal mağarası civarında yaşayan Frigyalıların öncülü olarak antik kaynaklarda geçen Azan adlı mitoloji kahramanının su perisi Erato ile efsanevi kral Arkas’ın birleşmesinden  Aızanoi şehrinin ortaya çıktığı sanılmaktadır.

Kentin yüksek platosu üzerinde bulunan Zeus tapınağının çevresinde yapılan kazılarda, M.Ö. 3 bin yıllarına ait yerleşim izlerinin ortaya çıktığı görülmüştür. Helenistik dönemde bu bölge değişimli olarak Bergama’ya ve Bithynia’ya bağlı iken M.Ö. 133 de Roma egemenliğine girmiştir.

Roma imparatorluk döneminde tahıl ekimi ve yün üretimi sayesinde zenginleşmiş ve ünü bölge sınırlarını aşmış olan Aızanoı’de kesin kentleşme bulgularına ancak M.Ö.I.y.y. sonlarına doğru rastlanmaktadır. Yine  ilk sikkelerin bu dönemde basıldığı bilinmektedir. Aızanoı antik kenti  en parlak dönemini M.S.2 y.y. da yaşamış, büyük imar faaliyetleri görmüş ve bu dönemde bir çok yapı inşa edilmiştir. Erken Bizans döneminde piskoposluk merkezi iken,7.y.y.dan  itibaren bu önemini yitirmiştir.
Selçuklular döneminde Çavdar Tatarları tarafından üs olarak kullanılmasından dolayı (13.y.y.) buraya Çavdarhisar adı verilmiştir. Aızanoı 1824 yılında Avrupalı gezginlerce yeniden keşfedilmiş,1830-1840’lı yıllarda incelenmiş ve tanımlanmıştır. 1926 yılında M. Schede ve D. Krencker başkanlığında Alman Arkeoloji Enstitüsünce ilk kazılar yapılmıştır. Ara verilen kazı çalışmalarına 1970 yılından bu yana her yıl sistematik olarak devam edilmektedir.

Roma döneminde Antik kentte yaklaşık 80.000 kişinin yaşadığı tahmin edilmektedir. Kalıntılar arasında Anadolu’daki en iyi korunmuş Zeus Tapınağı, 15.000 kişi kapasiteli tiyatro ve tiyatroya bitişik nizamda yapılmış 13.500 kişilik stadyum, iki hamam, dünyanın ilk ticaret borsa binası, sütunlu cadde, Kocaçay üzerinde ikisi ayakta kalmış beş köprü, iki agora, gymnasium, Meter Steunene kutsal alanı, nekropoller, antik bir bent, suyolları, kapı yapıları bulunmaktadır. Aızanoı antik kenti Efes, Bergama, Side gibi kentlerle çağdaştır.

Zeus Tapınağı: Irmağın batı kıyısında etrafı sütunlu galerilerle çevrili alanın ortasında, bir podyum üzerine kuruludur. Frig tanrıçası Meter Steunene’ye adanmış Anadolu’daki en iyi koruna gelmiş İon düzenindeki tapınaklardan biri olan yapının bezemeleri ilgi çekicidir. Batı alınlığınlığı tanrıça Kybele’nin büstüyle bezenmiştir. Doğu alınlıkta ise Zeus büstü bulunmaktadır. Dor sütunlu avlusu ve agorasıyla M.S. 117-138 yılları arasında yapılmış tapınağın ön galeri duvarlarında; imparotor Hadrian’i ve Aızanoı için önemli hizmetler görmüş Apuleius’u öven yazıtlar yer almaktadır.

Tiyatro: Zeus tapınağının kuzeydoğusunda, stadiumla aynı doğrultuda iki katlı olarak inşa edilen tiyatro, 15.000 izleyici kapasitelidir. Yapının duvarlarındaki yazıtlardan, Zeus tapınağı ve 4 numaralı Roma köprüsünde adı geçen Apileius’un bu kompleksin yapımında da rol oynadığı anlaşılmaktadır.

Stadyum: Tiyatroya bitişik 220×50 m. ölçülerindeki yapının inşası M.S. larda başlamış M.S.250′ lere kadar sürmüştür. 13.500 kişilik stadiumun batı yönünde genişçe bir kapısı, girişte de sporcuların kazandığı madalyaların bulunduğu ‘‘Şeref Köşesi’’ yer almaktadır. Stadium ile tiyatroyu ayıran mermer kaplı duvarın her iki yüzü av sahnesi betimlemeleriyle süslüdür.

Borsa Binası: M.S.  2. yy.ın ikinci yarısında tahıl pazarı olarak kullanılan yuvarlak yapının (macellum) duvarlarında; imparatorluk pazarlarında satılan tüm malların fiyat listeleri, M.S. 301 yılında İmparator Diocletian’ın enflasyonla mücadele için yaptığı ücret tespitlerini gösteren yazıtlar yer almaktadır. Kentin mimari gelişimi ve sosyal yaşantısı hakkında kesin bilgiler vermesi bakımından önemli sayılan bu yapı, dünyanın ilk ticaret borsası olarak tanımlanmaktadır.

Sütunlu Cadde: Borsa binasına kuzeydoğudan bitişik dükkan ve galerilerin sıralandığı sütunlu yol, borsadan geçip bir köprüyle Zeus Tapınağı’ na oradan Kybele Kutsal Alanı’ na kadar uzanmaktadır. Yapımında bir deprem sonucu yıkılan Artemis Tapınağı’ nın da mimari elemanları kullanılmış, çok sayıda heykel ve kapı ile süslenmiştir.

Antik Köprüler: Penkalas denilen Kocaçay’ ın üzerindedir.  Antik  çağda iki yakayı bir birine bağlayan beş köprü mevcuttur. Bunlardan birisi yayalar için yapılmış olan ahşap bir köprü, diğer   dördü  ise  kemerli  taş  köprüleridir. Günümüze   bunlardan  sadece  iki tanesi ulaşmıştır.