3. Dumlupınar Çini ve El Sanatları Festivali
Üçüncü Dumlupınar Çini ve El Sanatları Festivali, Hezar Dinari Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle başladı.
1-5 Ekim 2018 tarihleri arasında düzenlenecek olan Üçüncü Dumlupınar Çini ve El Sanatları Festivali Kütahya Valiliği, Kütahya Belediyesi, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Çini ve Seramik Araştırma Merkezi, DPÜ Kütahya Güzel Sanatlar Meslek Yüksekokulu, Kütahya Sanayi ve Ticaret Odası ve Ajansımız iş birliğinde gerçekleştiriliyor.
Festivalin açılış programına Vali Ahmet Hamdi Nayir, Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, DPÜ Rektörü Prof. Dr. Remzi Gören, İl Jandarma Komutanı Albay Tayfun Dündar, İl Emniyet Müdürü Hasan Çevik, Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmet Özotraç, Ajansımız Genel Sekreteri V. Veli Oğuz, UNESCO İran İsfehan Temsilcisi Mohammadhossein Ghourchani, STK temsilcileri, sanatçılar, akademisyenler, bazı daire müdürleri ile öğrenciler katıldı.
Festivalin açılış konuşmasını yapan Genel Sekreter Vekilimiz Veli Oğuz Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in“Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki, o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.” sözleriyle konuşmasına başlayan Veli Oğuz “Kültür ve sanat, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağının bir üyesi olan Kütahya şehri için her zaman ildeki tüm aktörleri bir araya getiren önemli bir unsur olagelmiştir. Bu festival de bunun en büyük kanıtı niteliğindedir. Zira bu festivalin organizasyonunda Valiliğimiz, Belediyemiz, Üniversitemiz, Ticaret ve Sanayi Odamız, Ajansımız, meslek odalarımız, sanatçı derneklerimiz ve sanatçılarımız hep birlikte etkin bir şekilde yer almıştır. Bu durum ildeki kurum ve kuruluşlar arasındaki sinerjinin de önemli bir göstergesidir.
‘Milletler için kültür ve sanat, en az ekonomi ve savunma sanayi kadar önemlidir. Ekonomi ve savunma sanayi, sizin dünyanın somut güçleriyle olan ilişkinizde belirleyicidir ama kültür ve sanat da somut olmayan unsurlar karşısındaki konumunuzu tayin eder.’
Sayın Cumhurbaşkanımızın Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Sanat Özel Ödülleri Töreni’nde yaptıkları konuşmada söyledikleri bu sözler aslında dünyada söz sahibi olmanın sadece ekonomik olarak değil aynı zamanda kültür ve sanat alanında da iddialı olmaktan geçtiğinin ifadesidir.
Biz de Zafer Kalkınma Ajansı olarak Kütahya’mızın sosyal ve ekonomik kalkınması için çalışmalar yaparken Kütahya’nın bu birikimini hep ön planda tuttuk. Bu bağlamda Sayın Valimizin ve Belediye Başkanımızın himayelerinde yürüttüğümüz çalışmalar sonucu Kütahya’mız UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağına tescil edildi. Üyelik sonrasında ise şehirde kültür ve sanat alanında gerçekleştirilen etkinliklere teknik destek vermeye, logo kullanımlarını düzenlemeye ve önemli etkinlikleri UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı sekretaryasına ve Ağa üye diğer şehirlere aktarmaya devam ediyoruz. UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı üyeliği hem Kütahya’mızın hem de Ülkemizin uluslararası alanda tanıtımına çok büyük katkılar sağlayacaktır. Ayrıca Ajans olarak 2018 yılından itibaren uygulamaya başladığımız Yaratıcı ve Kültürel Endüstriler Sonuç Odaklı Programımızın merkezi olarak Kütahya ilimizi tayin ettik. Bu kapsamda araştırma, analiz, tanıtım faaliyetleri ile mali ve teknik destek uygulamalarımız olacak. Yine daha önce Belediyemiz, Ticaret ve Sanayi Odamız, Çiniciler Odamız ve Üniversitemiz ile geliştirmeye başladığımız güdümlü projemize UNESCO bağlamında yapacağımız faaliyetleri de entegre ederek bütçesini 7 Milyon TL’ye çıkardık ve onay onay süreçlerinden sonra 2019 yılında uygulama aşamasına geçmeyi planlıyoruz. Kütahyamızın kültür ve sanat şehri olmasından dolayı odaklandığımız bu faaliyetlerin yanısıra termal sağlık turizmini de geliştirmek için çalışmalarımız devam ediyor. Yine yerli ve yabancı yatırımcı çekebilmek adına da gayretlerimizi sürdürüyoruz. Kültür ve sanat adına bir alıntı da Herbert Marcuse’dan yaparak sözlerimi tamamlamak istiyorum:
‘Evet, sanat belki dünyayı değiştirmeye, dönüştürmeye muktedir değildir, fakat sanat dünyayı daha iyi hale getirebilecek kadın ve erkeklerin bilinçlerini ve motivasyonlarını değiştirebilir.’
Bu festival vesilesiyle, davetimizi kırmayarak şehrimize teşrif eden İsfahan UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı temsilcisine en içten teşekkürlerimi sunarım. Konuğumuzu şehrimizde uluslararası iş birliklerine istekli ilgili kesimlerle buluşturmaya çalışacağız. Umarım bu festival, var olan işbirliğimizi pekiştirerek uzun vadeli iş birlikleri için zemin hazırlar.
Ruhları dinlendiren bir kültür-sanat şehri ve bedenlere şifa veren bir sağlık şehrinde güzel bir festival geçirmemizi diler, saygılarımı sunarım.” diye konuştu.
Ardından Kütahya Sanayi ve Ticaret Odası Meclis Üyesi Emin Yüce, DPÜ Rektörü Remzi Gören, Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu ve Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir birer konuşma yaparak Kütahya’da çini ve el sanatlarının önemine vurgu yaptı.
Protokol konuşmalarının akabinde şehrin her iki girişine inşa edilen Kütahya kent kapılarını Selçuklu motifleri ve çini desenleriyle süsleyen Çini Sanatçıları Mehmet Koçer ve Mehmet Gürsoy, “Şehre Değer Katanlar” ödüllerini Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu’nun elinden aldı.
Daha sonra Çini Sanatına Değer Katanlar Ömür Boyu Başarı ödülü kapsamında duayen Çini Sanatkarı Hamza Üstünkaya için hazırlanan video katılımcılara sunuldu. Sunum sonrası bir konuşma gerçekleştirerek sanatçılara ve sanatseverlere teşekkür eden usta Çini Sanatkarı Hamza Üstünkaya, ödülünü Vali Ahmet Hamdi Nayir’in elinden aldı.
Ödül töreninin ardından Hamza Üstünkaya Hayatı ve Çinileri sergisinin açılış kurdelesi protokol üyeleri tarafından kesildi.
Festival kapsamında Kütahya Olgunlaşma Enstitüsü tarafından hazırlanan Zeybek Alayı Sahne Sunumu ile Erkek Koleksiyonu Sergisi, Gülümser Termal Otel’de gerçekleştirildi.
Programın içeriği ve sergi hakkında bilgiler veren Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Hatice Gören, zeybek kültürünü belgeleyen ilk ve tek çalışma olduğunu kaydetti. Eserlerin Ahmet Haldun Eralp koleksiyonundan titizlikle seçildiğini ifade eden Gören “18 cepken, 11 gazeki, 3 yelek, 1 şalvar ve her biri kendine has sanat unsurları barındıran zengin aksesuarlarını, üretim tekniklerini, kalıp ve desenlerini, replikası ile kumaşını ve işleme tekniğini belgeledik. Yapılan çalışma ile günümüzde kullanılmayan, kaybolmuş işleme tekniğini gün yüzüne çıkardık. Erkek yelek koleksiyonu hazırladık çünkü biz gençliğimizin kendi öz estetiğiyle, öz zevkimizle güzelliği fark eden, güzelliği tercih eden duygulu kişiler olarak yetişmesini arzu etmekteyiz. Bütün dünyada beğenilen ve Ege’ye mahsus zeybek kültürünü belgeleyen ilk ve tek çalışma ortaya çıkmış oldu. Günümüz Türk süsleme sanatlarında ve el işçiliğinde kullanılmayan yeni bir teknik hayat buldu. Kütahya’dan UNESCO Kültürel Miras Listesi’ne girmeye hazır bir tema hazırlanmış oldu. Bütün dünyada Kütahya’yı farklı bir özelliğiyle daha tanımaya imkân verecek coğrafi işaretlere bir simge adayı ortaya çıktı.” diye konuştu.
Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Hatice Gören’in konuşmasının ardından söz alan sanat ve folklor araştırmacısı Ahmet Haldun Eralp, zeybek kültürü hakkında katılımcılara bilgiler verdi.
Kütahya Zeybek Alayı gösterisinin büyük beğeni topladığı program belge takdimiyle sona erdi.